Ebay’de dolanıp duruyorum. En pahalı kürkün fiyatı ne kadardır diye merak ediyorum. Her sene moda ya ! Lanet olsun ! 20.000 pound ile 1000 pound arasında değişen fiyatlar gözüme ilişiyor… Bu sayfada en pahalı olan kürk Rus sincabından… Kürkün boy boy resimleri var. Resimden bile belli o kadar yumuşak ki… Rus sincabının bizim sincaplardan ne farkı var acaba? Bu upuzun yerlere kadar olan kürk için kaç tane sincap kullanmışlardır? Bütün gün bir ağaçtan diğerine koşturan sincabı nasıl yakaladılar kimbilir? Parklarda gezerken fındık fıstık varsa elinizde ve şanslıysanız bazen sincap gelir… Devamı için…
YAZILARIM
Acılara Tutunmak
Hayata karşı kendi çapımda bir duruşum var. Mesela çalıştığım hiçbir iş yerinden kendi rızamla istifa etmem. Ya çalıştığım iş yerinden atılırım ya da o iş yeri bir sebebten dolayı artık ortada yoktur. Yani öyle kolay kolay gitmem ben. İlk atıldığım iş yeri bundan 22 sene önceydi; İzmir’de küçük bir televizyon kanalı… Medya sektöründe hiçbir altyapıya, bilgiye sahip olmadığı halde sadece para gücü ile şahsi ego tatmini gözetilerek kurulmuş, asla büyümesi için yatırım yapılmamış gazete, radyo ve televizyon kurumları gibi. Hani bir esnaf, o gün o televizyona çıkacaksa öyle bir kanalın… Devamı için…
Yine Bir Mevsim Sonu
Dünya ile bağlantının koptuğunu hissettiğin anlar oluyor mu bazen? Hani genelde böyle mevsim bitişlerinde, Ya da kışın ortasında, Hani baharı bekleyip ama günden güne gelişinden ümidini kestiğin zamanlar da, Hayata dair her kusurun bu anlar da ortaya çıkıyor; İnsanlara bir türlü alışamadığın, Hiç bir kavgaya veya alkışa dahil olamadığın, Olup biteni anlamadığın. Hep böyle zamanlar da, büyük sorunlara tepki vermeyip küçücük olanlarda gemileri yakıyorsun. Herkes, zevk ve şehvetle egosunun peşine düşmüş giderken, sen her sabah onun kafasını ezmeye çalışıyorsun. Belki de hayatta en büyük mücadelen kendi ego’na verdiğin savaş…. Devamı için…
Hayat Bir Matematik
Hayat bir matematik! Doğru orantısı… Ters orantısı… Olasılıkları ve de olamayacakları var. Matematikte doğru birdir, hayatta da… Yani senin düşündüğün gibi acabası macabası yok. Hayatta en çok istediğin şeylerden biri, karşındakinin ne düşündüğünü bilmek… Ne güzel olurdu değil mi, seni onaylarken aslında aklından neler geçtiğini öğrenebilmek… Ne çok isterdin sevdiğinin hayatına sızmak… Sen yokken arkandan konuştuklarını duymak… Senden başkasına bakarken neler hissettiğini anlamak… Yanında değilken bile bir nevi yanında olabilmek… Peki hiç düşündün mü aynı şeyi karşındaki insanın sana yaptığını? Her özelini bildiğini… Kafandan her geçeni duyduğunu… Bütün çekmecelerine sızdığını…… Devamı için…
Dönüşüm
Türkiye’de, yıllar önce meydana gelen bir deprem sonrası, durumu incelemek üzere, Almanya’dan bir kaç profesör gelmiş. Şehri karış karış incelemeye başlamışlar, evleri, iş yerlerini, büyük fabrikaları… En çok ölümlerin olduğu ve tabii en çok da akılda kalanlardan biri şuymuş; Harap olmuş evlerin yatak odalarını gezerken, kocaman kocaman gardıropların hiç bir güvenlik önlemi, yani, duvara monte bile edilmeden yatakların üzerine dikey olarak durduğunu görmüşler. Bununla beraber daha neler neler… Ve giderlerken de dedikleri şu; “Biz Almanya’da şans eseri ölürüz, ama siz Türkler ise şans eseri yaşıyorsunuz.” Kulağa fıkra gibi geliyor olsada… Devamı için…
Yaşlanmak İçin Karar Verdin mi?
Yakaladıkça sarılıp kucağıma aldığım, Çoğu zaman elimdeki lokmayı paylaştığım, Tırmaladığında ise kan revan içinde kalıp ama aşıya gitmiyim diye annemden saklandığım, Ve kızım 1 yaşındayken ona arkadaş olsun diye kolundan tutup içeri çektiğim kedi sevgime ne oldu ? Nerede kaldı o günler? Şimdilerde ise benim için önemli olan bir kedinin dostluğundan çok yıkayıp ütülediğim koltuk kılıfım… Bu resmen bir kişilik değişikliği. Peki sadece benmiyim değişen? Sen istediğin kadar ‘yok ben yaşlanmıyorum, benim beyin yaşım hala 18, diyip kendini kandırmaya devam et’ Yok arkadaş, öyle güzel yaşlanıyorsun ki, bir bak… Devamı için…
Nadide Hayat
2016 yılına nasıl girdiniz? En sevdiğiniz insanları özleyerek mi yoksa onlarla aynı masayı paylaşarak mı? Saat gece 12’yi vurduğunda, çığlıklarla birbirinize mi sarıldınız yoksa gece yarısına saatler kala usulca odanıza mı çekildiniz? Bundan bir kaç yıl önceye kadar aylar önceden yapılan planlar kimbilir nereye gitti… Sevdiklerin eksilmeye başladıkça özel günleri görmezden gelerek neyin intikamını aldığını kendine bile soramayacak kadar ilgisizsin. 2016 yılının ilk saatlerini boş verelim şimdi, ertesi gün daha önemli… Kimisi geç yatmanın etkisiyle kafasını tutamazken, ben en sevdiklerimle öyle güzel bir filme gittim ki bahsetmesem olmaz. Çağan Irmak’ın… Devamı için…
Neyi Ne İçin Yapıyorsun?
Bir çiçeği bile sulamana sebep; Bahçenin güzelliği mi? Komşuna beğendirmek mi? Kendi göz zevkin mi? Yoksa doğaya ve Yaradan’a olan aşkın mı? İşte hayatının anlamı bunda gizli; Kim için yaşıyorsun? Neyi ne için yaptığımızı sorguluyorum. Çoğu zaman kenarı kırık tabaklarda yemek yiyoruz, Ama misafir geldiğinde, ev ayağa kalkıyor. Her şeyin en güzeli sergileniyor, Bu, misafire gösterilen saygı belirtisi mi? Öyleyse yalnızken, Kenarı kırık tabaklarda yemek yiyor oluşun neyin göstergesi? Kendini sevmediğinin mi yoksa yeterince saygı duymadığının mı? En çok kimi önemsiyorsun bu hayatta? Neyi ne için yaptığımızı sorguluyorum. Eğer gittiğin… Devamı için…
Acımazsın… Hayat Gibi…
Hani küçüklüğümüzde annesi-babaannesi okula geldiğinde onlardan utanan çocuklar vardı. Çocuklar, onları ya başları kapalı olduğu için ya da kıyafetleri eski diye istemezlerdi. Dün gibi hatırlıyorum o günleri… Dün ne yediğini unutan ben, peki o günleri nasıl bu kadar net hatırlıyorum? Demek ki ne kadar çok şahit olmuşum, ne kadar çok yer etmiş beynimde… İşin ilginç tarafı böyle şeyler olduğunda ben onlardan daha çok utanırdım, çoğu zaman gördüğümü belli etmemek için saklanırdım. Şimdi bile düşününce o anneler için içim yanar. Peki en az 30 yıl sonra yeniden o günlere dönmemin sebebi… Devamı için…
Her Terk Eden Huzura Kavuşur
Şehre bombalar yağarken, gözünden bir damla yaş akmaz… Ama buz gibi bir pazar sabahı; Tren garında, Küçük bir kız çocuğu için söylenen doğum günü şarkısında göz yaşlarına boğulursun… İşte böyledir hayatımız, Ayarı bozulmuş ruh halimiz… Dünyada ki karman çormanlıkla birbirine geçmiş, bilinen ama hiç bilinmeyenler… Mesela ben sonbaharda terk eden hiç görmedim. Bize denk gelenler; Ya yazın ortası bir bayram sabahı ya da kışın ortasındaydı… Sonbaharın adı çıkmış üstadım! yok öyle bir şey. Zorunlu yaprak dökümüyle de ilgisi yok bu işlerin, Her terk eden huzura kavuşur. Evet Her … Devamı için…