Hayat Bir Matematik

Hayat bir matematik!

Doğru orantısı…

Ters orantısı…

Olasılıkları ve de olamayacakları var.

Matematikte doğru birdir, hayatta da…

Yani senin düşündüğün gibi acabası macabası yok.

Hayatta en çok istediğin şeylerden biri,  karşındakinin ne düşündüğünü bilmek…

Ne güzel olurdu değil mi, seni onaylarken aslında aklından neler geçtiğini öğrenebilmek…

Ne çok isterdin sevdiğinin hayatına sızmak…

Sen yokken arkandan konuştuklarını duymak…

Senden başkasına bakarken neler hissettiğini anlamak…

Yanında değilken bile bir nevi yanında olabilmek…

Peki hiç düşündün mü aynı şeyi karşındaki insanın sana yaptığını?

Her özelini bildiğini…

Kafandan her geçeni duyduğunu…

Bütün çekmecelerine sızdığını…

Kirli çamaşırlarının tek tek incelendiğini…

Bu ölmüş insan muamelesidir.

Yaşayan birine bunu yapamazsın.

Düşünsene böyle bir yaşam kimin ilgisini çeker?

Aslında sorun karşındakinin yaşantısı değil, sorun sensin!

Kendine olan güven eksikliğin!

Hayatını sadece bir kişinin üzerine kuruyor olman…

Sadece onunla iken mutlu olduğuna kendini inandırmış olman…

Kendini sevmen gerektiği kadar sevmemen…

Başkasının hayatına sızamazsın…

Kendi huzurun için onun sana söyledikleri ile yetinmelisin.

O sana ne diyorsa, ona inanman senin hayatını kolaylaştırır.

Eğer sana yalan söylüyorsa bırak o kendi cehennemini kendi yaşasın.

Ama sen yetinmeyip ömrünü bu işlere adıyorsan, kaybeden yine sen olacaksın.

Kendi hayatını, başka bir hayata adaman gerektiğini sana kim öğrettiyse yanlış öğretmiş,

Çünkü doğru olsa mutlu olurdun, baksana değilsin.

Bölük börçük bir  hayatın var.

Bir gün o hayatını adadığın insan çekip gider, sense bozulduğunla kalırsın.

Ve inan bana, o gün, tamir edip, yerine koyacağın bir sen daha bulamazsın.

 

Şubat-2016, Londra