Her hafta bir kenara 10-15 pound koyar, o parayla ayda bir mutlaka bir müzikal veya konsere giderim.
Gitmeden bir kaç gün önce heyecan başlar.
Güzelce bir araştırır, sonra da dersini iyi çalışmış bir çocuk edasıyla koltuğuma kurulur, zevkle izlerim.
Bu bana Londra’da yaşadığımı hatırlatır.
Kendimi bir müzikal biletiyle zengin ve özel hissederim.
İşte yine o özel akşamlardan biri ve ben popun kralı Michael Jackson’ın, şarkı ve dans gösterilerinin sergilendiği -yaşatıldığı- “ Thriller live ” müzikalindeyim.
Sahne oldukça kalabalık, kostümler ve dekor abartıdan uzak…
Dansçılar, muhteşem dans şovunu sergilerken playback yapıyor.
Şarkılar ise üç erkek ve bir kadın solist tarafından canlı olarak seslendiriliyor.
Pop müzik sanatçıları arasında gelmiş geçmiş en çok ödül alan Michael Jackson’ın bir büyük özelliği de; hiç bir sanatçının yapmadığı kadar yardımlarda bulunması.
40’a yakın yardım kuruluşuna verdiği destek, Guinness Rekorlar kitabının gözünden kaçmamış ve orda da yerini almıştır.
İçimden diyorum ki; Ne güzel bir adam gelip geçmiş dünyadan…
Kıyaslamak biraz emeğe haksızlık gibi olacağından, onun için her müzikal sonrası yaptığım yorumu tekrarlıyorum;
Şimdiye kadar izlediğim en güzel müzikaldi.
Londra’da yaşayan ya da bu şehri ziyaret edenler, bırakın artık şu indirim zamanlarını takip etmeyi, bu müzikalleri kaçırmayın.
Pahalı restorantlarda geçici damak zevklerine ödenen büyük paralardan arada vazgeçip, ömür boyu aklınızda yer edecek sanat ayrıcalığına ortak olun.
Unutmamalıyız ki;
İnsanlar arasındaki en büyük uçurumlar, banka hesaplarının şişkinliği ile değil, hayata bakış açısıyla oluşur.
Eylül-2014, Londra