Hayata tutunmanın yolunu sen kendin bulacaksın.
İster örgü örerek…
İster bir hastaya çorba yaparak…
İster balık tutarak…
Kendin bulacaksın…
Ne yaparsan yap ama sakın hayatını, başka bir insanın üzerine kurma.
Ne annenin ne babanın ne arkadaşının ne de çocuğunun…
Bir şekilde seni bırakıp giderler.
Belki başka bir mahalleye belki başka bir şehre belki ebediyete…
Yani illa ki giderler.
Hele Ayşe’ye Mehmet’e tutundun mu işte o zaman yandın!
Hep araftasın demektir.
O seni beğenmiyorsa aynalara küsersin.
O seni sevmiyorsa, sen kendini bile sevemezsin.
Peki doğru olan bu mu?
Ben söyliyeyim;
Yanlış!
Hayatta önce “ben” diyeceksin,
Sen yoksan hiçbir şey yok.
Sen yoksan dünya yok.
Sen mutlu değilsen kimseyi mutlu edemezsin.
Önce kendini sev ve hayata bir başkasıyla değil sadece kendinle tutun!
Göreceksin elinin değdiği her şey yüzünü sana dönecek
Kupkuru topraktan fışkıracak bembeyaz zambak çiçeği
İnanırsan eğer, güneş bile yalnız senin için doğacak.
Ama hayata tutunmanın yolunu sen kendin bulacaksın.
Yalnızlığın asaletini, gereksiz kalabalıklara değişecek kadar cömert olma!
Unutma ki;
Yalnız geldiğin dünyadan, yine aynı yalnızlıkla göçüp gideceksin…
Şubat-2015, Londra