Mutlu Olmak İstiyorsan

Sebeblerini hatırlamadan yitirdiklerini, teker teker geri toplamaya başladın…

Kimini karanlıkta unutmuştun, kimini kalabalıkta…

Ne yapmıştı, ne demişti, nereye gitmişti…

Kimbilir…

Yalnızlıkta kaybedince kendini, incinmelerini hatırlamak işine gelmiyor.

Bakarım çaresine diyorsun, eğerim başımı önüme, susarım, yürürüm yine bilinmeze…

Herkesin kendini haklı zannettiği bir dünyada yaşıyorsun unutma!

Öyle olmasa bunca kargaşa olurmuydu?

Bunca çekişmeler, kırılmalar, yalnızlıklar…

Hani Einstein’ın o sözleri gibi;

“Mutlu olmak istiyorsan, bir amaca bağlan; insanlara ya da eşyalara değil”

Belki;

İnsan en azından bir müzik aleti çalabilmeli

Çalamıyorsa da öğrenmeli

Ne biliyim belki bir sporu zevkle yapmalı

Sabah gün ağarırken uyanmalı, gün batmadan uyumalı

Uyanır uyanmaz kitaplığın yanına gitmeli

Yeni bir şeyler öğrenmek için hevesle ve heyecanla

Sokaklara çıkıp yürümeli, belki de sonra üşütüp eve dönmeli

Baktın hiç birini yapamıyorsun;

Kaçmalı ama adam gibi…

Beynini, baş ucunda duran sehpaya usulca bırakıp gitmeli…

Artık nereye olursa; uykuya…rüyalara… başka şehire…

İşte neresi olursa…

Ama bu hep aklında olmalı;

“Mutlu olmak istiyorsan, bir amaca bağlan; insanlara ya da eşyalara değil”

Eylul 2013 – Londra