Hani bir söz vardır;
Allah garibi sevindirmek için önce eşeğini kaybettirir, sonra buldurur sevindirirmiş, işte biz de tam o misal olduk.
Kışa adım adım yaklaştığımız şu günlerde, haftalardır evimizde doğal gaz tesisatı çalışmıyor.
Gün içinde neyse de sabahları zor…
Uyandığında kafanın üzerinde sanki bir buz kalıbı varmış gibi hissediyorsun.
Hadi gündüzleri elektrikli ısıtıcı, hırka, battaniye bir şekilde idare ettik ama taa ki sıcak su gidene kadar…..
En sonunda anladık ki 15 yıllık doğaz gaz tesisatı yenilenmek zorunda.
Bu durumu kime anlattıysam insanların gözleri yuvasından fırlayacak gibi oluyor.
Aslında düşününce İnsanoğlu ne kadar da çabuk alışıyor rahat ve modern hayata…
Ne çabuk unutuyor haftada bir banyo yapılan o meşhur pazar günlerini…
Ocağın üzerinde ısıtılan kazanları…
Kapıları sıkıca kapanmış küçük odalarda etrafına dolandığımız odun sobalarını…
Ve o sobanın üstünde yorganın altına koymak için ısıtılan tuğlaları…
Yine aynı sobanın üzerinde kaynayan ibrikleri…
Mangalda kızartılmış ekmek kokusunu…
Hayallere dalmak güzel…
Hadi biz Türk insanı olarak zaten unutmaya meyilli ve yeniliklere açık bir toplumuz da daha modern tuvalet sistemini bile öğrenememiş ve hala lavabolarında sıcak su ve soğuk suyu ayıran milattan önce sistemle yaşayan İngiliz insanının o şaşkınlığına ne demeli?
Neyse gerekli işlem yapıldı ve iki günde yeni doğal gaz tesisatı kuruldu. Yani bizim kaybolan eşek bulundu ve biz sevindik. Ama sevincimiz 2200 sterlin’lik fatura ile kursağımızda kaldı.
(yaklaşık 8000 TL)
Belki de gerçekleşmesi en zor dileğim; Soğuk kış günleri kapıda…
Keşke ama keşke dünyada hiç bir canlı üşümese…
Kasım-2014, Londra