Biz de ithal doktor getiririz!
Güzelyalı sahilindeyiz, şimdi düşünüyorum da çocuk denecek yaştayız o zamanlar…
Biz seninle yürürken deniz kenarından çığlık sesleri yükseliyor…
“Doktor var mı yardım edin!!”,
Sen beni olduğum yerde bırakıp ‘Açılın ben doktorum’ diyerek kalabalığın içine dalıyorsun.
Belkide Tıp fakültesinin ilk yıllarında o gece ilk defa bir insan hayatı kurtarmıştın. Sonra bitmek bilmeyen bir eğitim süresi…
Aileni, hayat arkadaşını ve minicik yavrunu geride bırakıp Van’da mecburi hizmet sonrada Şırnak’ta askerlik…
Ama nereye gitsen güler yüzünle, sabrınla insanlara hep yardım ettin.
Ve tabii kısa bir süre içinde başarılı ve sevilen bir cerrah olman kimseye sürpriz olmadı.
Şimdi duydum ki doktorluğu bırakmışsın… Türkiye’de doktorlar için şartlar o kadar ağırmış ki en sonunda canına tak etmiş ve arkana bile dönüp bakmadan çıkıp gitmişsin görev yaptığın hastaneden…
Bu yaşanan durum benim yakınımda ama biliyorum ki yüzlerce aynı durumu yaşayan veya karar aşamasında doktor var Türkiye’de.
Direnmenin ne anlamı kaldı ki… Doktorlar el üstünde değil baş üstünde taşınması gerekirken yerlere indirildiler…
Devlet baba meşgul, doktorların mağduriyetini dinlemeye vakti kalmadı tabii.
E durum böyleyken vatandaş ne yapacak…
İşte adam, gidip doktoru bıçaklayıp öldürdü hemde can kurtarma vazifesindeyken.
Can alan kişi 17 yaşındaymış.
Yaşından dolayı az ceza alır mı?
Sebebi inandırıcı mı?
Pişman mı?
Kurtarırlar merak etme…
Onu kurtarırlar da doktora ihtiyaç olduğunda seni beni kim kurtaracak …
Türkiye’de doktorlar ya işi bırakıyor ya öldürülüyor artık n’aber?
Türk doktor kalmayınca ne olacak? Çözüm İngiltere usulü…
İngiltere’de doktorların çoğu yabancı, benim gördüklerimin çoğu Hindistan’lı ama hastane resepsiyon görevlileri genelde Ingiliz.
Yani demem o ki Devlet baba bu duruma da bir çare bulur elbet.
Doktor kalmazsa memlekette ithal getirirler. Nasıl Afrikalı bir kıza Elvan ismini verip yarışmalarda
Türk bayrağını taşıttık.
Bu seferde madem beğenmedin öldürdün, bizde ithal doktor getiririz.
Sende başka dilde derdini anlatana kadar ölürsün zaten.
(Ailemizin en güzel yüzlü, en güzel yürekli doktoru Genco Çetinkanat’a)
Nisan.2012- londra