Hepimizi bir şekilde bölgelere ayırdıkları için bir şey yazarken daha da dikkatli olmanın gerektiğine inanıyorum.

En son gezi parkında ki direnişi canı gönülden desteklerken ” Taksim’ i sadece istiklal caddesi sanan ve parkın yerini bile bilmeyenler direnişte ” diye türlü sebeblerle sonradan İstanbul’ lu olanlar tarafından suçlanmıştık.

Durum böyle olunca doğma büyüme Beykoz’lu biri olarak bu yazıyı yazmayı kendimde hak görüyorum.

Ezbere bildiğim Beykoz tarihini bir kez daha okuyup, en azından bu görkemli isminin anlamını paylaşmak isterim;

Osmanlı imparatorluğu, Beykoz’ u topraklarına katınca, Kocaeli Beyleri burada yaşadığından ‘Bey’i, Farsça’da da  köy anlamına geldiğinden ‘ koz’ u almış.

Ve böylece’ Amikos’ adı  ‘ Beykoz ‘ oluvermiş.

” Beykoz ” adı herkese ayrı bir çağrışım yapar.

Ormanlık yeşil alanlarıyla, tarihi eserleriyle, denize uzanan kıyılarıyla, balığıyla balıkçısıyla ” Boğazın incisi ” ünvanın haklı sahibidir.

Cumhuriyet dönemiyle, sanayinin gelişip, fabrikaların çoğalışıyla, fabrika işçilerinin yaşamak için en gözde yeri haline gelmiş.

İşte bizler de, şimdinin sonradan İstanbul’lu zenginlerinin yaşadığı “Beykoz konakları” nın değil, o zamanların fabrika işçilerinin torunlarıydık.

Onun için Beykoz’un en güzel, en samimi halini bizler yaşadık.
Sarayın bahçesinde saklambaç oynar, denize girer, okul yolunda tarihi

” On çeşmeler “(İshak ağa çeşmesi ) de serinlerdik.

Okuldan kaçtığımızda ise tarihi Beykoz korusu ve Hidiv kasrı elbette ilk adresimizdi.

Şimdi Beykoz ormanları bir yandan yanıyor bir yandan da imara açılıyor.

Ağacın, tabiatın zerre kadar önemsenmediği İstanbul, beton yığınına dönerken birilerinin, sonradan olma İstanbul’luları zengin etme çabası öyle aşikar ki…

Hükümet, Osmanlı imparatorluğuna bu kadar hayran iken nasıl oluyorda

bütün tarihi binaları ya yıkıyor ya araplara satıyor.

Ama unutulmaması gereken bir gerçek var ki şimdi Osmanlıyla ve Cumhuriyet dönemiyle gurur duyan Türk insanı, yıllar sonra sizlerden kalan AVM’lerle övünmeyecek!

Aksine, yaşayacak yeşil alan bırakmadığınız için sizleri lanetle anacaktır.

Temmuz-2013, Londra