– Artık, okumaya başladığım kitapları yarıda bıraktığım zaman üzülmüyorum.

Sen de öyle yap…

– Seni bir cümlesiyle bile mutsuz eden hiçbir şeyi hayatında barındırma. Yazarlar bayılır duygu sömürüsüyle reyting kazanmaya, kitabı yarıda bırak ki, hep gözyaşıyla pirim yapamayacaklarını anlasınlar.

– Çocukken oyuncaklarını, büyüdüğünde de kalbini kırıp, sana gözyaşı döktüren çocukluk arkadaşın var ya, bir kahvenin kırk yıl hatırı var diye hayatında tuttuğun, onu da sil at…

Seni üzen kişinin kahvesine de, dostluğuna da ihtiyacın yok.

– Sana bir türlü saygı göstermeyen kişiye, bu, kim olursa olsun, her yaptığı saygısızlıktan sonra küs! Sana saygı göstermeyi öğrenene kadar da görüşme…

-Sana her dakika laf sokup küçük düşüren sevgilini de, hiç bir açıklamaya tenezzül etmeden terk et gitsin. Seni önemsemeyen biriyle mutlu olman imkansızdır.

-Her fırsatta senin dedikodunu yapan komşun, sana selam verince önce gözünün içine bak, sonra da kafanı çevir ve yürü git.

‘Bir Allah’ın selamını bile kimseden esirgeme’ sözünün seni üzen kişiyle bir ilgisi olamaz.

-Eğer iki kişinin anlattıkları birbirini tutmuyorsa, sakın yüzleştirme formülünü uygulamaya kalkma, artık kimse bunu önemsemiyor.

Gözünün içine bakarak, söylediğini öyle bir inkar eder ki, sende dilin tutulmuş kalıverirsin ortada.

-Her atasözüne de inanma, mesela ‘Ayağını yorganına göre uzat’

Bazen şartlarını zorlama pahasına hiç olmadık birşeye para harca, mesela hiç tanımadığın bir ülkeye git, yoksa bu zamanda ayağını hep yorganına göre uzatırsan aşağı mahalleye bile gidemezsin.

-Gençliğinin kıymetini bil diyenlere de fazla kulak asma, onlar kendi başaramadıklarını hep gençlerden beklerler.

Kimse senin içinde kopan fırtınaları bilemez, ister genç ol, ister çocuk…

-“Çocuğunun 3 yaşındaki hallerini çok özleyeceksin” diyenleri de sakın dinleme.

O tipler, doğan bebeğin karnındaki halini özler, emekledikleri zamanları özler…

Onların özlemleri iflah olmaz, onlar hep olmayanı özleyerek, anı yaşamayı kaçıranlardır.

-‘Baykuş uğursuzluk getirir’ saçmalığına da inanma, bizim sokakta 15 yıldır yaşayan baykuş’a rağmen, üç bacağıyla bile mutlu mesut yaşayan köpek Cabbar dahil, herkes en uzun yaşama rekoru kırmakta.

Bana kalsa derim ki, kafanı bulandıran hiç kimseyi dinleme.

Her şeyi en iyi bildiğini düşünenler, genelde kafası en karışık olanlardır.

Zaman akıyor, ömür hızla geçiyor.

Ne kadar zaman kaldı bilen yok.

Sen sen ol kendi hayatını sadece keyfince yaşa.

29.Temmuz.2012 – londra