Evdeki minyatür kütüphanemde benim dışımda sadece çocukların ilgisini çeken bir kitabım var…

“Toilets of the world”  dünyanın çeşitli ülkelerinden derleme  tuvalet dekorları, resimler ve küçük açıklamalar bulunuyor.

Her Türk insanı gibi, sayfaları hızlı hızlı çevirip, bizim ülkemizdeki tuvaletleri nasıl gösterdiklerini merak ediyorum.

Şaşırtacak ölçüde temiz ve düzenli, gözümle de görsem inanamıyorum.

Şahit olduklarımdan sonra kadın tuvaletlerini neden oturmaya uygun yaptıklarını anlamakta güçlük çekiyorum. Çünkü kadınlar oturmaz ki…

Zannediyorlar ki, kendileri hariç herkes veba mikrobu taşıyor.

Genelde tuvalete yüksekten deneme yanılma yöntemi kullandıkları için, onlardan sonra da tuvaleti kullanma ihtiyacı olan kişi, ya alıp peçetelerle su sabun temizlik yapacak ya da aynı akrobasi yöntemini kullanacak.

Kendinden sonra tuvalete girecek kişi onun umrunda değil ama, yine kendisi tuvaletleri pis görünce yüksek sesle söylenmeyi ihmal etmez.

Yine en çok topluma açık tuvaletlerde, bazen küçük çamur ve kakayla karışık ayak izleri görürsünüz. Çünkü Türk anneler hijyene, temizliğe çok önem verdiğinden, çocuğunu oturtmak yerine ayaklarıyla klozete bastırır. Artık o çocuğun tuvaleti nereye denk gelirse…

Aslında son yıllarda firmalar bunu durdurmak için çeşitli yöntemler geliştirdiler. Suda eriyen ve klozet ölçüsünde olan kağıtlar asılıdır tuvalet duvarlarında.

Ya da klozet naylon kılıfla kaplıdır ve bir düğme veya kol yardımıyla o naylon kılıf, isteğe göre yenilenebilmektedir.

Ama titiz Türk kadını bu yöntemlerden hiçbiriyle ikna olmaz. Bu müthiş hijyen icatlara rağmen, yine oturmadan hedef alır. Daha beterini de çocuğu için uygular.

Evlerinde titizliği kimseye bırakmayan bu insanlar, iş toplu yaşamaya gelince sınıfta kalırlar.

Kimbilir ne zordur kendinle bu kadar tezat,bu kadar sahtekar yaşamak.

Haftanın bir çok günü, evini temizliğe gelen kişiye üç kuruş para verip, canını çıkartana kadar temizlik yaptırır.

Her sene gösteriş için yepyeni olan eşyalarını değiştirir.

Arkadaş sohbetlerinde, titizliği kimseye bırakmaz. Uzun uzun anlatır marifet gibi, takıntılı temizlik özelliklerini…

Ama halka açık ve  görülmediği yerlerde, bir tuvaleti bile kullanmayı beceremez,  çoluğuna çocuğuna da öyle örnek olur. Temizlik titizlik konusunda ahkam keser ama iş başa düşünce eline bir peçete, su ve sabunla çocuğunun oturacağı yeri temizlemek yerine, en ilkel yolu seçer…

Aslında bu beyin yapısında olanlardan daha büyük mikrop yok ki tuvaletlerde ama  farkında degil !

24.Haziran.2012 – Londra