Şanssız çocuktum vesselam… Ne öğretmenlerim beni yeterince sevebildi, ne de ben onları… Ama kabul etmeli ki, sevgiyi değil de korkmayı çok iyi öğrendim… Şimdi kızımın veli toplantılarına bile titreye titreye gidiyorum. Yani İlkokul öğretmeni aklına geldiğinde gözleri dalıp, güzel anılara dalanlardan değilim. Ben solaktım, ilkokul öğretmenim yaklaşırken kalemi aceleyle sağ elime alır, yazıya devam ederdim. Bu korkumun aslında ögretmenimle bir alakası yoktu. Büyük ihtimalle sebep, sol elimle yemek yememe izin vermeyen babaannem ve onun hacı arkadaşlarıdır. Küçücük beynimle, madem sol elle kaşık tutmak günah, kalem de tutmamalıyım diye düşünürdüm…. Devamı için…
Date Archives November 2013
İnsana Benzer
“Vicdanımıza en ufak bir şüphe bırakmadan kendini bitirenlere koskoca bir “ilgisizlik” borcumuz var” Mete Özgencil Son zamanlarda halim pek bir karışık. Bir yanım arabesk, İbrahim Sadri gibi kafiyesiz… Bir yanım pianist, Fazıl Say’ın ellerine hayran, ruhuna sevdalı…. Bir yanım Dostoyevski, tam bir kumarbaz… Bir yanım dürüst, duygularım yalın,yazım anlaşılır, sanki Montaigne… Bir yanım cesur, bir yanım korkak, bir yanım tam bir kaçak… Yani nerdeyse halim Rodin’in Bakırköy’deki kopyası “Düşünen adam” heykeli… Bir kaç kedim, bir kaç köpeğim var ama ne adlarını biliyorum ne yaşlarını… Ama soranlara hepsi benim diyorum.. Bakımı… Devamı için…