Serdar Ortaç

‘Sayende güzel olan herşeyi sokağa atan bir yürek tanıdım..’

‘Omuzumdaki iki melekten biri aşk için biri huzur

Bir düşün beni, yarı yüreksiz… dolunay gibi tam hareketsiz…’

‘Aşka huzur veren kalbime, hileyi katma.

Kalbe huzur veren aklını kendine sakla..’

‘Bu sabah göz yaşlarımın içine seni sakladım

Gizlediğim duyguların hepsini al…’

‘Kimse şah değil, padişah değil

Bu zamanda kimse sultan değil…’

“Gecelerin adamı” dedi, “Ben adam olmam” dedi, “padişah” dedi, “dansöz” dedi…

1993 yılında İstanbul fm’de radyoculuk mesleğiyle, müzik dünyasına ilk adımını attı.

Hepimiz onu 1994’de çıkardığı albümünden ‘Karabiberim’ şarkısıyla tanıdık.

94′ ten günümüze kadar belki binlerce şarkı sözü yazdı, bazen yunan müziğinin üzerine, bazen kendi bestelerinin…

Muazzez Abacı’dan, Ajda Pekkan’a  Sibel Can’dan, Ebru Gündeş’e kadar birçok ünlü onun bestelerini  okudu.

Ünlülerin yanı sıra yeni albüm çıkaracak yeni yeteneklerin bir çoğu da onun sayesinde seslerini duyurdu.

Öyle bir şey oluştu ki; Serdar’ın şarkısı ise, dikkatleri hep üzerine çekti.

Bir çok insan Serdar Ortaç’ı sevmediğini ve dinlemediğini ısrarla söylesede alkışladıkları bir çok şarkının, söz ve müzik adamının Serdar Ortaç olduğunu bir türlü göremediler.

Tekrar tekrar eski şarkıların yorumlandığı son zamanlarda aslında Serdar Ortaç’tan başkasının fazlada bir şey üretmediğini anlamadılar.

Yani Serdar Ortaç, toplumun bir bölümü tarafından malesef sevilemedi.

Yılların sanatçısı Kayahan bile ‘ Televizyona çıktığında kanalı değiştiriyorum ,sesi kulaklarımı tırmalıyor’ dediğinde

Serdar’ın ‘Kayahan usta sanatçıdır. O öyle diyorsa haklıdır’ cevabı Kayahan’ın polemiğe devam edememesini sağladı.

Polemiğe ihtiyacı olmaması gereken Kayahan’ın ne hikmetse son yıllarda elinde gitarı, genç karısı ve çocuğuyla oturma odasında ailece söyledikleri mutluluk şarkılarının hiçbiri tutulmadı.

Okan Bayülgen’ in yıllarca nefretini anlattığı ama incitmeden eleştirdiği  ‘James Dean kılıklı Japon’ benzetmesi, yine Serdar’ın sessiz ve mütevazi duruşu sayesinde televizyonda el sıkışmayla son buldu.

Türkiye’nin en popüler yazlık yerlerinde 10 yılı aşkın süredir verdiği konserlerde, tek bir boş yerin olmayışına defalarca şahit oldum.

Sahneye çıktığında bir çok sanatçı 15 şarkıdan sonrasında zorlanırken, Serdar 4 saat kaldığı sahnede eskiden bugüne hep bir ağızdan söylenen şarkılarıyla insanlara unutulmaz geceler yaşattı.

Ama eminim tıklım tıklım kalabalığın içinde bulunan bir çok kişi yine de Serdar Ortaç dinlemediğini iddia etmiştir..

Çünkü dinlediğin müziğe göre eleştirildiğin tek ülke Türkiye’dir.

Sevdiğin bir şarkı yüzünden bir bakarsın zevksiz ve müzikten anlamayan olmuşsun.

İşte insanlar bu sebebten Serdar Ortaç’ı  ve diğer popüler sanatçıları dinlediğini saklamak zorunda kaldı.

Sanırsın ki herkes evinde, arabasında sürekli Bülent Ortaçgil dinliyor.

 

Dans ritimlerinin arkasına gizlenmiş  o hüzünlü sözler yüreğine işlerken, terk edilmenin acısını, imkansız aşkını ondan başkası anlatabildi mi…

Sen hala Serdar Ortaç’ın hiçbir şarkısını dinlemediğini, sevmediğini söylüyorsan;

Sibel Can’ ın yıllar önce  en büyük çıkış şarkısı olan Padişah’ı da dinlemedin?

Ajda Pekkan’ın ‘hadi gel’, ‘resim’  şarkıları yaz gecelerinde hep bir ağızdan söylenirken sen onunda mı farkına varmadın…

Hadi hepsini unut, Muazzez Abacı’ yı yıllar sonra gençlere  de dinleten ‘umrumda değil’ ve’ ‘cesaretim var’ ı da mı hiç dinlemedin?

İster sev ister sevme Serdar Ortaç Türk müziğine  adını altın harflerle yazdırdı.

Çok acıdır ki bir kaç gün önce ciddi bir hastalığın teşhisi konulmuş, Allah’tan onun için şifa diliyor, en kısa zamanda sağlığına kavuşmasını ümit ediyorum.

Müzik hiç susmasın…

Haziran-2014, Londra