Ne Kadar Biliyorsun?

Osho, bir seferinde şöyle diyordu;

 Birisi olabilirsin ama en büyük olamazsınız, çünkü okyanus kaşıkla ölçülmez.

Eski zamanlardan hatırlıyorum, babaannemin her gün kahvaltı sonrasına yetişen bir komşusu  vardı…

Zaman zaman sohbet amaçlı bir şeyler sorardım O’na.

Ne sorsam ‘bilmem ki yavrum, benim aklım ermez’ derdi.

Hatta bir keresinde babaannem gözlüklerinin üzerinden şöyle bir baktı, ağzındaki lokmayı hızlı hızlı bitirmeye çalışıp “E be kadın  insanın hiçbir konuda hiç mi bilgisi olmaz?

Hadi bilgin yok fikrinde mi yok ?

Bu çıkışa sadece gülümsedi.

Ne mutlu ki böyle insanlarda görmüşüz zamanında…

Geçen gün annemin mutfağında, aileye aileden de yakın insan bulaşıkları yıkarken bir anda ellerini kurulayıp “dur bir kahve yapıyım, hem içer hem sohbet ederiz, sahi sence kim öldürdü savcı’yı?”

“Bismillahirrahmanirrahim!!! Ben nerden biliyim Fahriye? Ne anlarım bu işlerden.

Bu arada ben zaten kahve içmem.”

“Ben bilmiyorum” diyince şöyle hafif küçümser hafif alaycı bir edayla kendi kahvesini içmeye koyuldu.

Tabii bir yandan da bütün olasılıkları sayıyor. Anlattıklarına konsantre olup dinleyebilsem keşke ama nafile hiçbir şey anlamıyorum.

Sonra Allah’tan televizyonda ‘evlenelim, evlenemesekte televizyonda görünürüz’ programı başladı da konu değişti.

Bizim zaman, bir konuda fikrin olmamasını asla kabul edemiyor.

Hele şu sıralar seçimler yaklaşıyor ya vay halimize…

Politikacıdan daha çok siyasetin içinde, her şeyi biliyor, bütün gizlilikler ezberinde…

Neler buluyor, neler kopyalıp yapıştırıyor , zannedersin ki adam dünya gizli teşkilatının sosyal medya uzmanı…

Sen hiç başka limanlara demirlemiyorsun ki, arkadaşında zaten seninle aynı fikirde.

O zaman amaç ne?

Bilgi alışverişi?

Pekiştirme?

Akılda daha çok yer etmek? vs.vs

Birde seçimlerde kime oy verebileceğine bir karar verebilse bak sen o zaman gör siyaseti…

Aslında yapması gereken tek şey gidip bir partiye kayıt olmak ama o asla işine gelmiyor.

Hakkı da yok değil hani;  oturduğu yerden dünyayı, Türkiye’yi kurtarmak varken kim uğraşacak o işlerle…

Bu kadar çok bilenler çoğaldıkça benim aklıma hep babaannemin O güzel komşusu geliyor,

meğer son günlerde ne çok hasret kalmışım “Bilmem ki, benim aklım ermiyor.”

diyebilecek tek bir insana.

Nisan-2015, Londra