Date Archives March 2018

Bir koysam beş alır mıyım?

Bu günlerde en büyük gündem yeni dolandırıcılık hikayesi ‘Çiftlik Bank’ ! Yahu bu ne ilgisizliktir ki merak edip okumuyorum bile. “Dolandırıcılık” denince ilgimi çeken tek olay; yıllar önce Sülün Osman adlı ünlü dolandırıcının, mesleğinde çıtayı iyice yükseltip Galata Köprüsünü satmaya çalışmasıydı… İşte o zaman ki çocuk aklı, gülmüştüm… Şimdi ise dolandırıcılık haberlerini açıp okumuyorum bile. Çünkü dünya değişse de insan bildiğimiz gibi……. Sadece senaryolar değişiyor hepsi o. Konunun ana fikri hep aynı; acaba bir koyup beş alır mıyım? Sonuç ise hep gözü yaşlı, mağdur insan manzaraları… Gelişmekte olan ülkeler listesinde… Devamı için…

Koyun Gibisin Kardeşim

Hani bazen kendini farklı farklı ruh hallerinde bulursun ya Dünya yeterince ilgini çekmez. Olup biten hiçbir şeyle ilgilenmezsin. Kim mutlu kim mutsuz umurunda değildir. En az insan gördüğün zamanlardır. Bu her ruh hali gibi geçicidir tabii, aynı doğanın gel-gitleri gibi… Bazen de kendini hayatın çok içinde hissedersin. En ufacık olaylara umulmadık tepkiler verirsin. Ben böyle tepkiler verdiğim günlerde kendimi son derece insancıl bulurum, çünkü bu his, bana dünyanın merkezinde sadece benim olmadığımı hissettirir. Ne güzeldir komşunun kızının gitmek istediği okul sınavı öncesi onun için dua etmek, ya da arkadaşının hasta olan… Devamı için…

Mutsuzluk Güzeldir

Mutsuzluk, düşünüldüğü kadar kötü birşey değilmiş,  iyi taraflarını da görmek lazım; Mesela moralin kolay kolay bozulmuyor.  Öyle ota boka durduk yere üzülmüyorsun. İnsanlara  kırılmıyorsun, kızmıyorsun. Bir kere hiç birşeyden korkmuyorsun. Sanki hayat daha bir kolaylaşıyor. Aynaya baktığında pek birşey görmüyorsun. Yüzüne ciddi bir ifade yerleşiyor.  Fazla gülmüyorsun, konuşmuyorsun. İnsanlarla göz göze gelmedikçe selam vermene bile gerek kalmıyor. Bazen saklanmak, bazen görünmez olmak bazen de yok olmak istiyorsun. Dünyadaki kötü haberlerden etkilenmiyorsun. Çünkü bir kendine acıyorsun, iyice bencilleşiyorsun yani. Her soruyu “hayat işte” deyip geçiştiriyorsun. Sanki biraz daha öfkeli sanki biraz… Devamı için…

Ertelediklerine Zaman Bulamazsın

Salı günleri bir kaç anne, okul sonrası, çocukları müzikal kursuna götürüyoruz. Beklememiz gereken bir saati; kimisi eve dönerek, kimisi bir kafede, kimisi de bekleme salonunda oturarak değerlendiriyor. Bense o beklemem gereken saati, bir kilisenin bahçesinde, mezarlıkların ortasında bulunan bir bankta geçiriyorum. Galiba bunu alışkanlık haline getirdim. Ama şikayetçi değilim. O bankta otururken müzik dinlemeyi denedim, olmadı. Kitap okumayı denedim, olmadı. Telefonda oyun oynamayı denedim, olmadı. Birileriyle mesajlaşmayı denedim, olmadı. Yazı yazmayı denedim, olmadı. Alışveriş listesi yapmayı denedim, olmadı. Yani ne yapmayı denediysem, beceremedim. Sonunda vazgeçtim, şimdi hiçbir şey yapmadan sadece… Devamı için…

Hoş gör ya Rabbi!

Çok denedin; Bomboş bir yolda da gidiyor olsan, her virajı döndüğünde, karşıdan bir araba çıkar. Aynı hayat gibi… En mutlu olduğun anda, adam akıllı yere bi’ çakılırsın, Sonra uğraş ki toparlanabilesin. En çok sevdiğin, dünyanın dibine taht kurar,sevmediğin her gün kapının önünden geçer. Bir gün iyisin bir gün kötü… Aynı hayat gibi… Kendini en dertli sandığın günde; Yokluktan çocuklarını ısıtamadığı için, ellerine saç kurutma makinası verip, kendi hayatına son veren anneyi düşünürsün. Derdinden utanırsın! Dünyada yaşananları düşünürsün,  Derdinden utanırsın! Şükredersin yüksek sesle, ellerin göğe doğru… Ağladığında ise sesin çıkmaz, bulduğun her… Devamı için…

Senden Başka Sen Yok

Hayata tutunmanın yolunu sen kendin bulacaksın. İster örgü örerek… İster bir hastaya çorba yaparak… İster balık tutarak… Kendin bulacaksın… Ne yaparsan yap ama sakın hayatını, başka bir insanın üzerine kurma. Ne annenin ne babanın ne arkadaşının ne de çocuğunun… Bir şekilde seni bırakıp giderler. Belki başka bir mahalleye belki başka bir şehre belki ebediyete… Yani illa ki giderler. Hele Ayşe’ye Mehmet’e tutundun mu işte o zaman yandın! Hep araftasın demektir. O seni beğenmiyorsa aynalara küsersin. O seni sevmiyorsa, sen kendini bile sevemezsin. Peki doğru olan bu mu? Ben söyliyeyim; Yanlış!… Devamı için…

Aramızda Kapanmaz Uçurumlar Var…

Aramızda kapanmaz uçurumlar var… Sen, para piyasasını takip ediyorsun Ben, arının nasıl bal yaptığını Sen, bilgisayar tuşlarında yazıyorsun Ben hala kurşun kalem tıraşlıyorum Sen , doğduğu şehre göre insan seçiyorsun Ben, yüreğine göre… Aramızda kapanmaz uçurumlar var… Sen, akşamları içki kadehlerine sığınırken Ben, şiirlerle sarhoş oluyorum. Sen, sana benzemeyene öfkelisin Bense aklımın ermediği bir döngüye küsmüşüm… Değişmesi imkansız bir düzeni kurcalamayarak , omuzlarım çökmüş, sessizce direniyorum. Aramızda kapanmaz uçurumlar var… Sen yağmurda ıslanmaktan korkarsın Bense her yağmurda toprağı düşünürüm, iyiliğe kötülüğe bakmayan, gelenden gidenden bıkmayan ve hiç kurumayan toprağı düşünürüm…… Devamı için…

Yedi Güzel Adam

Hiçbir gruba ait olmadan yaşamak büyük lükstür. Ön yargıya izin vermez. Egoyu barındırmaz.  Dostunu, bağlı olduğun gruplar ve inançlar ile değil sadece yüreğinle seçersin. İnsanların ağzını doldura doldura konuşma yarışına girdiği zamanlar, sen özellikle susarsın.  Bu durumu yaşarken en fazla cahillikle, gericilikle, dincilikle, solculukla, sağcılıkla, kürtçülükle ya da “her devrin insanı” olmakla suçlanırsın. Ama bu bilindik ve orantısız tavır, sende suçluluk duygusu yaşatmaya yetmez; inadına, hayata tebessüm edersin. Bu tebessüm sana huzuru hissettirir. Karşındakine yeri gelir ‘haklısın’ bazen de ‘haksızsın’ dersin. İdeolojik fikir çatışmalarında sen ya güzel bir şiir okur… Devamı için…

İstanbul

Ey İstanbul,  Çekil git karşımdan  Al o mavi gözlerini de öyle git Çelme aklımı İstanbul Çıkma karşıma bir daha…  Sokaktaki kız çocuğunun çaldığı acıklı akordeon melodisiyken fon müziğin, Darbukanla kıvrıla kıvrıla sokulma yanıma İstanbul… Ne yaşatabildin seza gibi Ne akıldan çıkabildin be adam gibi Çelme aklımı İstanbul. Yıkma artık, yıldırma… Gecenin en karanlığında, kaldırım aralarından sızan kirli su kadar karanlıkken… Sevdalını paramparça ettin, yerlerde sürüdün be İstanbul…  İnsanlar şimdi kimliksiz, ümitsiz, kredisini çoktan yitirmiş… Hayatta kalabilmek için birbirine yanaşan kirpilerden farksız… Her biri, başka bir çaresizlik, mutsuzluk biriktirmiş gözyaşlarında Sense… Devamı için…

“Kendine Değerinden Az Değer Biçmek Korkaklıktır”

Hayattaki bir çok problemin ana sebebi, kendimizle ilgili olanı… Hem ruhsal hem fiziksel… Biraz içimize dönüp bakmak için illa psikoloji uzmanı olmaya gerek yok. Sorun hep bizde gizli… Asla sormayı akıl edemediğimiz soruların cevaplarında. Mesela şu hiç aklına geldi mi? Kendin hariç herkesi önemsiyorsun. Birini seviyorsan ve onun da seni sevme ihtimali varsa hayata dört elle sarılıyorsun. Ama durum istediğin gibi gitmiyorsa bunalıma girmen an meselesi. Onun için kilo vermeye çalışıyorsun, baktın beğenmedi bu defa kilo almaya çalışıyorsun. Kendini aynanın karşısında nasıl görmek istediğinle ilgili hiç bir fikrin yok. Dünya… Devamı için…